IMF, Türkiye’nin büyüme tahminini 0,3 puan indirerek yüzde 2,7’ye indirdi.
IMF’nin ‘Avrupa Bölgesel Ekonomik Görünüm’ raporunda, Avrupa’nın ekonomik büyümesini sürdürürken aynı zamanda enflasyonu düşürme konusunda zor bir görevle karşı karşıya olduğu belirtilirken, bölgedeki enflasyonun halen çok yüksek seviyede olduğuna dikkat çekildi. Son düşüşe rağmen.
IMF raporunda, Avrupa’nın bu yılki ekonomik büyüme tahmininin 0,2 puan artırılarak yüzde 0,8’e, 2024 için 0,3 puan artırılarak yüzde 1,7’ye yükseltildiği belirtildi.
Raporda, Avrupa’da enflasyonun geçen yılın yarısında hane gelirlerini düşürerek gerilediği belirtilirken, bu kış elektrik fiyatlarında yaşanan düşüş ve Türkiye’nin verdiği mali destekle bir durgunluktan kaçınmanın mümkün olduğu vurgulandı. hükümetler
“Avrupa’nın görünümü, yavaş büyüme ve kalıcı enflasyondan oluşuyor.” Raporda, düşen elektrik fiyatları ve tüketicinin alım gücünde beklenen artışın önümüzdeki dönemde ekonomik büyümeyi olumlu etkilemesinin beklendiğine dikkat çekildi.
Yükselen Avrupa ekonomileri bu yıl yüzde 1,2 büyüyecek
Raporda, gelişmiş Avrupa ekonomilerinin büyümesinin yüzde 0,7 oranında büyümesinin beklendiği belirtilirken, büyümenin gelecek yıl yüzde 1,4’e çıkması bekleniyor.
IMF raporunda, gelişmekte olan Avrupa ekonomilerindeki büyümenin bu yıl 0,7 puan artırılarak yüzde 1,2’ye yükseltildiği, 2024 yılı büyüme tahmininin ise 0,1 puan düşürülerek yüzde 2,4’e çekildiği kaydedildi.
Kuruluşun raporunda, gelişmiş Avrupa ekonomilerinde enflasyonun bu yıl yüzde 5,6’ya, gelecek yıl ise yüzde 3’e gerilemesinin beklendiği kaydedildi. Raporda, Euro Bölgesi’nin bu yılki büyüme iddiasının 0,3 puan artırılarak 0,8’e, gelecek yıl için ise 0,4 puan azaltılarak 1,4’e çıkarıldığı hatırlatıldı.
IMF raporunda Almanya ekonomisinin gelecek yıl yüzde 0,1 küçülüp yüzde 1,1 büyümesinin beklendiği vurgulanırken, Fransa ekonomisinin bu yıl yüzde 0,7, gelecek yıl ise yüzde 1,3 büyümesinin beklendiği bildirildi. .
IMF raporunda, İngiltere ekonomisinin bu yıl yüzde 0,3 küçüldükten sonra 2024’te yüzde 1 büyümesinin beklendiğine dikkat çekildi.
Finansal istikrar risk uyarısı
Avrupa’nın ekonomik görünümüne ilişkin risklere de değinilen raporda, “Finansal istikrar riskinin kontrol altına alınamaması krizlere ve düşük büyümeye yol açabilir.” ihbar verildi.
Raporda, sıkılaştırıcı para politikasının finans departmanının endişelerini artırabileceğine, daralan işgücü piyasası ve olası elektrik fiyat artışlarının büyümeyi baskılayarak enflasyonun yeniden yükselmesine neden olabileceğine dikkat çekildi.
IMF raporunda para politikası-enflasyon ilişkisine ilişkin şu değerlendirmelere yer verildi;
“Enflasyonu kararlı bir şekilde merkez bankası hedeflerine çekmek için sıkı para politikasına ihtiyaç var. Euro Bölgesi’nde politika faizlerinde daha fazla artışa ihtiyaç duyulurken, gelişmekte olan Avrupa ekonomilerindeki merkez bankaları, reel faizlerin düşük, istihdam piyasalarının sıkı ve çekirdek enflasyon kalıcılığının yüksek olduğu ekonomilerde daha fazla sıkılaşmaya hazırlıklı olmalıdır.
Hükümetlere mali konsolidasyon konusunda daha kararlı olmaları tavsiyesinde bulunulan raporda, sıkılaştırılan para politikasının enflasyonun düşürülmesine destek olacağı belirtildi.
Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 2,7, gelecek yıl yüzde 3,6 büyümesi bekleniyor.
IMF raporunda, Türkiye ekonomisinin bu yıl için ekonomik büyüme varsayımı 0,3 puan düşürülerek yüzde 2,7’ye çekilirken, gelecek yıl için büyüme iddiası 0,6 puan artırılarak yüzde 3,6 olarak belirlendi.
Raporun Türkiye ekonomisi bölümünde, Şubat ayında meydana gelen depremlerin can kaybının yanı sıra yaklaşık 104 milyar dolarlık mali yüke neden olduğu belirtilirken, “Önemli kurtarma çalışmalarının maliyetinin büyük bölümünü muhtemelen kamu karşılayacak” ve yeniden yapılanma çabaları.” cümle yerini buldu.
Raporda, “Uluslararası toplumdan ve özel yatırımdan gelecek destek, yeniden yapılanma ve yardım ihtiyaçlarının bir kısmının karşılanmasına yardımcı olacağından, kamu sektörünün üzerindeki yük büyük olasılıkla büyük olacaktır” denildi. değerlendirme yer aldı.
IMF raporunda, sarsıntılardan etkilenen bölgelerde yeniden yapılanmanın ekonomik büyüme üzerindeki olumsuz etkiyi azaltacağı da öngörülmüştü.